BAKAN GÖZLERİ DERİN UYKUDAN UYANDIR
Önemli olan; solmayan rengi, pörsümeyen güzeli, bozulmayan ahengi, her dem taze kalanı bulabilmektir. Hayatı kaybetmekten daha acı olan bir şey var. O da hayatın anlamını kaybetmek ve yaratılışın muhteşem güzelliğini görememektir.
Eşref-i mahluk olan çağımız insanı; yaratılışının bu esrarengiz güzelliğini görememenin hasreti içinde kıvranıp durmaktadır. Martin Luther Kings: “Kuşlar gibi uçmayı, balıklar gibi yüzmeyi öğrendik ama insanca yaşamayı öğrenemedik.” Demektedir. İlahi mesajı tanımayan, yüreğinde Allah korkusu olmayan, yaratılanı yaratandan ötürü sevemeyen bir toplumdan ve özellikle bir insan kitlesinden bahsediyoruz.
İnsanca yaşamayı henüz öğrenememiş, İslam’ın vadettiği iki cihan saadetini, huzurunu bulamamış, Bezm-i elestte Rabbimizle akitleştiğimiz sözü hatırlamayamamış ama mutluluğu hep yanlış adreste aramış, buhranlı ve bunalımlı çağımız insanının bu arayışı, kendinden kaçan insanın, kendini bulma mücadelesidir.
İnsanımıza yapacağımız en büyük iyilik, onu kendi öz benliği ile barıştırmak, Cenab-ı Hakkın ilahi mesajıyla tanıştırmak ve ona kendi manevi güzelliğini gösterebilmektir.
Çağımız insanının arayışı Allah’a yönelmedikçe ve kalpler imana çevrilmedikçe, o kapkara olmuş iç dünya, Allah’ın nuru ile aydınlanmakdıkça kim bu kilidi açabilir? Mümkün mü? Rehber bize Kur’an’dır. Resul ona çağırandır. Öyle ise bakan gözleri derin uykudan uyandır.
Ağzına saglık malesef insan mahlukatı olarak Rabbimize verdiğimiz sözü unuttuk işAllah bu günler silkelenib uyanmamıza vesile olur