ÇOCUĞUM
Yorgun, durgun gözü yaşlı
Dolaşıyor dağı taşı.
Sofrasında sıcak aş’ı.
Özler nazlı çocuğum.
Bir elinde boya, bir elinde fırça
Yakalanmış yağmura,
Bata-çıka çamura
Gelir nazlı çocuğum.
Ayağında yırtık lastik,
Pantolonda birkaç delik.
Çokta yorgun üstelik.
Gelir nazlı çocuğum.
Salkım-saçak dökülerek,
Biraz sıkkın biraz ürkek,
Kapıdan içeri girerek
Ağlar nazlı çocuğum.
Kurutup üstünü ocak başında,
Isıttı ayağını sıcak taşında.
Pek büyük sanmayın dokuz yaşında
Benim nazlı çocuğum.
Yarın yine aynı iş.
Bu ne bir rüya nede bir düş.
Yanağından birtek öpüş,
Bilmedi nazlı çocuğum.
Sürdü gitti böyle yokluk
Ne huzur gördü, ne çocukluk.
Böyle sürüyor yolculuk.
Benim nazlı çocuğum.
İlhan ALTUN
Kutlarım sizi sanatçı ruha sahip nazik ruhlu insana insanca yakın olan sizi ve muhterem eşinizi tanıdığım için mutluyum