GALMADI
Suyu almak için vardık köyümüze...
Pislikler karışmış büyük özümüze
İtibar kalmamış bak bizim sözümüze
Punarı çeşmesi özü galmadı
Yumurta tavuk hazır marketten
Şimdiki ahırlar yapılı biriketten
Tutup it yapardık bizde mirketten...
Şibisi ördeği gazı galmadı
Baharda sürüler çıkar meraya...
Tuzular serperdik büyük kayaya...
Şimdiden bostan ekilir seraya...
Acısı datlısı duzu galmadı
Bacadan kürürdük garı dam boyu
Buz tutardı inan derelerin suyu
Söylesin helede bah memmet dayı...
Baharı ne gışı yazı galmadı
Istarlar ıyardıh kirkitler elde
Nameler dökülür türküler dilde
Dabancalar çiftti her iki belde
Ozanı aşığı Sazı galmadı
Şalvarlar giyilir gızlar süslenir
Ahırda goyunlar guzu beslenir
Sanmayın deliler sanki uslanır
Avradı gelini gızı galmadı
Köymden çıkardı üç beşde sürü
İster ardına gop istersen yörü
Dağlarda ulurdu kocaman börü
Şişeği koyunu yozu galmadı
Baharda çidemler bulup eşerdik
Yorgun argın eve gelip düşerdik
Bulguru yeyince orda şişerdik
Ocağı dumanı közü galmadı
Sabanan erken ganı goşulur
Gıcırtı duyulur hemen coşulur
Aşılmaz denilen yollar aşılır
Boyunduruk zevle mazı galmadı
Irgatlıh başlıyor köylü çalışır
Çocuhlar tırpana bile alışır
Gelinler gızlarla tutup yarışır
Edası töresi nazı galmadı
Eskiden giyerdik tırıl donumuz
Soğuktan titrerdi akar burnumuz
Çatlardı elimiz ağrır garnımız
Sateni kumaşı bezi galmadı
Kara ozan köylü hazır alıştı
Körler şaşlar burda nasıl sarıştı
Daha derdim gafa işte garıştı
Edecek lafımız sözü galmadı
Hikmet Akboğa
(Halk Şairi)