Giyinmiş Çıplaklar

Peygamber Efendimizin "Giyinmiş çıplaklar" olarak ifade ettiği zümrenin ne olduğu kendisinden bin dört yüz yıl sonra daha net anlaşıldı. Yani yaşadığımız şu zamanda "hem giyinmiş hem de çıplak" kadınlar türedi. Allah`ın örtünme emrini sadece başına geçirdiği başörtüsü ile yerine getirdiğini/getireceğini düşünen kadınların sayısı azımsanmayacak kadar çoğaldı.

Başına taktığı başörtüsünün dışında vücudunun bütün hatları belli olan kadınlar -Allahu alem- hadiste geçen "giyinmiş çıplak kadınlar" dır. Halbuki, İslam dininin emrettiği örtünme sadece "başörtüsü" ile sınırlı değildir. Giyilen kıyafet vücut hatlarını göstermeyecek kadar dar, vücut hatlarını göstermeyecek kadar ince olmamalıdır. Fakat İslam`ı Kuran`dan değil de başka kaynaklardan beslenerek öğrenenler bu yanlışta ısrar etmektedirler. Bu şekli ile onlar hadiste geçtiği gibi "Allah`a taatten dışarı çıkıp" Allah`tan gayrısına taat etmiştirler.

Hayâyı korumanın ve bir ilahi emir olan örtünmeyi tam olarak yerine getirmenin yolu bilinçli olarak ve ibadet niyetiyle yerine getirmekten geçer. Bu ise madden örtünmeyi gerekli kıldığı gibi manen de örtünmeyi gerekli kılar. Nitekim Yüce Allah

“Takva elbisesi daha hayırlıdır.” (A’raf, 26) buyurarak örtünmenin takva boyutuna dikkat çekmiştir. Ayıp yerlerin örtülmesinde kullanılan elbise ile takva arasında bir bağlantı vardır. Bunun ikisi de elbisedir. Elbise bedenin ayıplarını örtüp kapatırken hayâ da kalbin ayıplarını kapatır ve onu güzelleştirir Çünkü Allah’tan korkmak bedendeki açıklığın çirkinliğini idrak ettirerek, utanç duygusunun meydana gelmesine vesile olur. Takva hissi olmayan facirler (alenen günah işleyenler) ne kadar giyinseler yine de kıçları açılmaktan kurtulamazlar. Takva hissi, iman korkusu, hayâ ve irfanı olanlar zaruri olarak çıplak kalsalar bile en azından Hz. Âdem (a.s.) ve Hz. Havva’nın yaptıkları gibi ayıp yelerini örterler. (Elmalılı, Hak Dini Kur’an Dili, 5/3505) “Rasulullah (s.a.v.), elbise giymiş olduğu halde çıplak sayılan kişiler hakkında şöyle buyuruyor:

“Cehennemliklerden gördüğüm iki sınıf vardır. (Biri) yanlarında sığırkuyrukları gibi kamçılar bulunup onlarla insanları döven kavim. (Diğeri) giyinmiş çıplak, sallanarak yürümeyi öğreten, kırıtan, başları horasan develerinin eğilmiş hörgüçleri gibi birtakım kadınlar. Bunlar cennete giremeyecek, onun kokusunu dahi duyamayacaklardır.” (Müslim, 2128) Bu hadis-i şerif Peygamberimizin mucizelerinden biridir. 676 Hicri yılında vefat eden büyük âlim İmam Nevevî daha kendi yaşadığı devir için şu gözlemini anlatıyor: “Bu iki sınıfın ikisi de mevcuttur. Resulullah’ın (s.a.v.) bunları görmemesi onun yaşadığı saadet devrinde bu küstahlar henüz zuhur etmediği içindir.”

Alıntı…

https://www.milligazete.com.tr/makale/1280808/mustafa-kasadar/giyinik-ciplaklar

YORUM EKLE