Bu hafta sonu Ankara Millet Bahçesinde Yozgat Tanıtım Günleri etkinliğine katıldım. Yozgat Ankara’ya taşınmıştı sanki. Neyi varsa Yozgat’ın görücüye çıkmış. Ankara’da yaşayan birçok Yozgatlı akın etmiş sanki fuara. Niye gitmesinler? Memleket ayaklarına gelmiş. Heyecanları yüzlerinden okunuyor. Sanat erbabından zanaat erbabına herkes orada. Bütün ilçeler tanıtım stantlarını açmışlar ürünlerini sergiliyorlar. Görebildiğim kadarıyla valisinden kaymakamlarına. belediye başkanlarına, milletvekillerine kadar aynı heyecan ve coşkuyla birleşmiş gönüller Yozgat için.
Bütün stantları tek tek gezdim. Yenifakılı standında rahmetli öğretmen arkadaşım Hakkı Kahraman’ı sordum. Şairler ve yazarlar standında gönül insanı Osman Özdemir’i aradım. Fuar alanındaki kadın kooperatiflerini çokluğu dikkatimi çekti. Demek ki kadınlarımız Yozgat ekonomisine önemli bir katkıda bulunuyorlar. Çam pelidinden yapılmış yakıtla yanan bir sobayı uzun uzun inceledim. Ekonomik ve çok amaçlı kullanıma müsait. Alanda o kadar çok çeşitli ürün sergilenmiş ki hepsini burada anlatmam mümkün değil. Yozgatlı değilim ama Yozgat’ı tanıdım bu fuarda. Emeği geçen herkesi kutluyorum.
Benim bu fuarda hissettiğim en önemli ve değerli şey birlik ve beraberlikti. Neşe ve heyecan içinde memleketi için bir şeyler yapmak düşüncesi. Unutmaya başladığımız birçok değerlerin burada dipdiri yaşandığını görmek sevindirdi beni. Umutlandım doğrusu.
Bir ara kalabalık bir grupla beraber ünlü güreşçimiz Rıza Kayaalp geldi. Alandaki bütün insanların coşkusu arttı. Bütün ilgiler şampiyon güreşçimizde toplandı. Herkes onunla fotoğraf çektirme derdinde. Bayrağımızı yurt dışında defalarca göndere çektiren bu yiğitle beraber olmak, aynı havayı teneffüs etmek heyecanlandırdı herkesi. Ülkemizin gururu bu genç insan Yozgatlıları ayrıca sevindiriyordu. Çünkü Yozgat’ın bağrından çıkmıştı bu yiğit. Haklı bir gururdu. Bizi temsil eden içimizden biri. Mikrofon uzatıldı kendisine. Rakiplerinin karşısında kaya gibi duran bu yiğit pehlivan bütün mütevaziliğiyle “Ülkemi ve Yozgat’ı temsil ediyorum. Avrupa ve dünyada en çok madalya kazanan bir güreşçiyim. Güreşteki son iki yılım. Hedefim yeni dünya ve olimpiyat şampiyonlukları kazanarak güreş hayatını noktalamak. Yozgat yiğidin harman olduğu yerdir. Temennim odur ki benden sonra arkamdan yeni şampiyonlar gelsin.” dedi. Orada bulunan herkes güreşçimizi canı gönülden alkışlayarak sevgisini ifade etti.
