Sevgili dostlar;
Bizler; bizim gibi davranmayan, toplumun davranışları dışında tavırlar sergileyen insanlara birtakım adlandırmalar yaparız. Genellikle de ‘’DELİ’’ yakıştırmasını etiket gibi isminin başına yerleştiririz. Bana hiç hoş gelmeyen bu hitap şekli, ne yazık ki kullanmak bazen zaruret haline geliyor. Bunun için başlıkta ki İzzet Amca nın kim olduğunu birçoğunuz merak edecektir.
İzzet Amca; ince yapılı, uzun boylu, fotör şapkalı, yakışıklı sayılabilecek tipte biridir. Çalışma hayatında başarılı olması sebebiyle, zaman zaman Kaymakam vekilliği görevi de ona veriliyordu. Yaşadığı piskolojik rahatsızlık sebebiyle, emekliye sevk edilmişti. Bakacak kimsesi olmadığı için, bir otel odasında kalıyordu. Uzunca bir pardüsesi vardı ve cebinde mutlaka günlük gazetesi olurdu. Bakımlı ve titiz bir hali vardı. Kahvehanelerin bardağı ile çay içmez, bardağını cebinde taşırdı. Kendi bardağında çayını içer, kendisi yıkadıktan sonra tekrar cebine koyardı. İşte bu ve buna benzer takıntıları vardı. Bu davranışlarından dolayı toplum tarafından ‘’Deli İzzet’’ olarak adlandırılıyordu.
İzzet Amca; elinde gazete kağıdına sarılı bir çift ayakkabı ile, Ayakkabı tamircisi Ömer Usta nın dükkanına girdi.
-‘’Kolay gelsin Ömer Usta ‘’
- ‘’Sağol İzzet abi, hoşgeldin.’’ diyerek sohbete başladılar. Kısa bir sohbetin ardından İzzet amca ayakkabılarının tamir edilmesi gerektiğini söyleyerek masanın üzerine bıraktı. Ömer usta da iki gün sonra hazır olacağını söyleyerek ayakkabıları tezgahın altına yerleştirdikten sonra İzzet amca oradan ayrıldı..
……………………
İAradan iki gün geçmişti. İzzet Amca; Ayakkabıcı Ömer’in dükkanına geldiğinde Ömer usta nın oğlu Yaşar dan başka kimse yoktu.
- ‘’Baban nerede ?’’
- ‘’Babam hasta izzet amca. Evde yatıyor.’’
- ‘’Benim ayakkabılarım yapılacaktı. yaptımı acaba ?’’
- ‘’Senin ayakkabıların hazır. İşte burada’’ diyerek yan tarafından çıkardığı ayakkabıları bir gazeteye sararak uzattı. İzzet amca elini uzatmadı. Yaşar’ın gözlerine bakarak;
- ‘’Ben maaşımı almadım daha.Ücretini yarın ödesem olur mu ?’’
- ‘’Önemli değil İzzet amca, alınca ödersin.’’
- ‘’Teşekkür ederim.’’ diyerek Yaşar’ın elinden ayakkabılarını alarak dükkandan çıktı.
,
İkinci gün, Yaşar kandini işine kaptırmış çalışıyordu. İzzet amcanın dükkana girdiğinden haberi bile olmamıştı.
- ‘’Kolay gelsin Yaşar’’
Yaşar kendini toparlayarak kafasını kaldırdı. İzzet amaca elinde ayakkabının tamir parasını uzatmış bütün heybetiyle Yaşar’ın başında dikiliyordu.
-’’Sağol İzzet amca’’ diyerek parayı aldı ve kasaya koydu.
İzzet amca dükkandan ayrıldıktan iki saat kadar sonra yine dükkana gelerek Yaşar’a;
- ‘’Ayakkabıların ücretini ödememiştim, şu borcumu al’’ diyerek bir ücret daha ödemek istedi.
- ‘’İzzet amca sen ücretini iki saat önce ödedin.’’ diyen Yaşar, sert ve hiddetli bir tepkiyle karşılaştı.
- ‘’Al şu ücretini be , ben borcumu bilmiyormuyum. Senden mi öğreneceğim’’ Parayı masaya sertçe çarpıp dükkandan çıkarak uzaklaştı. Yaşar donup kalmıştı.Daha sonra parayı alıp. kasaya koydu.
İkinci gün,İzzet amca yine kapıda belirdi.dükkandan içeri süzüldü. Elini cebine atıp cüzdanını çıkardı. Yine bir tamir ücreti çıkararak Yaşar’a uzattı. Yaşar;tedirgin bir vaziyette onu izliyordu.
- ‘’Ayakkabının ücretini getirdim’’ diyerek parayı uzattı. Yaşar ücreti zaten iki sefer ödediniz diyecek oldu ama İzzet amcadan dün yediği zılgıtı ve yüzündeki kararlı ifadeyi görünce sesini çıkarmadan parayı aldı.
İzzet amca parayı aldı. cüzdanına yerleştirerek Ömer usta ya baktı.
İZZET AMCANIN HEYBETLİ GÖRÜNÜŞÜ KİMİLERİNİ ÜRKÜTÜR ,KİMİLERİNİN ALAYCI GÜLÜMSEMESİNE, KİMİLERİNİN İSE HOŞ GÖRÜ İLE YAKLAŞIMLARI DİKKATİMİ ÇEKERDİ .LİSE 1. SINIFTA BENDE İZZET AMCANIN TASVİRİNİ YAZMIŞTIM EDEBİYAT ÖĞRETMENİMİZ AVNİ YÜKSELDEN 10 ALMIŞTIM,BU GÜZEL ANLATIMIN İÇİN ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM İLHAN ABİ ,YENİ YAZILARINI BEKLİYORUZ.