Kısa zaman diliminde ne çok tanıdık kaybettik değil mi?
Kimimiz ‘sıra bize de gelir mi acaba’ diye içten içe ama hiç de oralı olmadan düşündüğümüz gerçeklerin ağırlığı altında yaşıyoruz.
Hayatın onca yükü, yaşamın zorlukları, kader misali alnımıza yazılmış ekonomik yoksunluklara bir de korona eklendi.
Pata küte gidiyorduk, ağzımızın tadı vardı hiç olmazsa değil mi?
Hafta sonu Yozgat’ın tanınan simalarından Selahattin Şenliler’i ebediyete yolcu ettik.
Sebep ne, Çin’den gelen bir virüs.
Dün hikaye gibiydi ama bu gün neler neler yapıyor kahrolası!
Eski belediye başkanlarından Mustafa Kılıçaslan’ı (Bolu Beyi) yolcu ettik.
Sebep ne, korona.
Öncesinden gidenlerle devam etsem bitmeyecek gibi kısa sürede.
Bir de ismini bilmediklerimiz var.
Son olarak yargı mensubu Yargıtay Üyesi hemşerimiz Nihat Altunok vefat etti.
Sebep yine korona.
Birkaç gün öncede konuştuk, yine hatırlatayım; geldik gidiyoruz, dünya hanında yolcuyuz.
Sebep ne olursa olsun bir gün herkes için tecelli edecek bir vuslat yaşanıyor.
Kimine göre erken ama manasına bakarsak günü gelen gidiyor.
Mühim olan gönüllerde hoş bir iz bırakmak değil mi?
Ve kıymete dair takdiri gitmeden kullanmak değil midir asıl olan.
Fani toprağa düşmüş; iyi insandı, hoş insandı, ani ölüm, erken gitti, değerimiz, medar-ı iftiharımız ve daha pek çok iltifat.
Toprağın altındakinin bunlara ihtiyacı var mı, yaşarken bir selam, bir sabah, bir muhabbetten yoksun bıraktıysak.
Hayatın gerçekleri var sevgili dostlar…
O gerçekler hiç de hoş bir görüntü ile vukuu bulmuyor maalesef.
Tıpkı bizim Gönül Dağı dizisi misali.
Yozgat’ı Yozgatlılar’ı anlatıyor, göz yaşları ile izliyor, Anadolu ruhuna bürünüyor, gün doğumu ile gerçeklere dönüyoruz.
Hayaller Gönül Dağı, gerçekler gün doğumu ile başlıyor.
Selahattin Şenliler’e üzüldük.
Kimimizin ağabeyi, kimimizin dava arkadaşı, sırdaşı, arkadaşı, meslektaşı…
Ama Yozgatlıydı işte.
Hiç tanımasak da gözümüz aşinaydı çehresine.
Ama ne o nefes ne o çehre var artık.
Mevla rahmet eylesin, mekanı cennet olsun.
İyi insandı demiyorum, onun üstünde bir gerçek var ki o da memleketimizin insanıydı.
Yetmez mi?
Mekanı cennet olsun.
Sıra bize gelir mi gelmez bilinmez ama kıymet bilmek için sırayı beklemeye gerek yok sanırım.