YÜREĞİMDE BİR SIZI

YÜREĞİMDE BİR SIZI

                Sevgili dostlar, Akdağmadeni ormanlarının bahar mevsiminde ne kadar muhteşem bir güzelliğe sahip olduğunu anlatmaya gerek olduğunu pek de düşünmüyorum. Malumun ilanın dan başka bir şey olmayacaktır.  Ama bu güzelliğin farkında olmamıza rağmen, Sarı çam ormanlarının sadece Sarıkamış ve Akdağlar da blok orman şeklinde olduğunu bildiğimiz halde. Buna ilave olarak, Dünya nın en güneyindeki sarı çam ormanlarının Akdağlar olduğunun da belirtilmesi gerektiğini düşünüyorum. Ne yazık ki bu güzelliğimizi gerektiği gibi ne koruyabiliyoruz ne de  bu konuda hassasiyet gösteriyoruz. Ormanlarımızı aşırı derecede kirlettiğimiz gibi, ateş yakılmış bir yerde ikinci defa ateş yakarken üzerine değil yan tarafına yakıyoruz. Yanmış alan genişliyor kocaman bir kirli alan oluşturuyor. Orası kirlendiği için yeni bir yeşillik üzerine yeni ateşler yakıyoruz. Çöplerimizi kimi zaman kaldırıp bir kenara poşetleyip atıyoruz, kimi zaman yakıyoruz, bazan da kaderine terk ediyoruz. Cam ve teneke atıklarsa ormanın en büyük problemlerinden. Fotoğraf çekerken bu kirliliğin görünmemesi için özel hassasiyet göstermek gerekiyor.

              Tabii bu anlatılanları herkes görüyor ve şikayetlerini dile getiriyorlar. Çok hor kullandığımız ormanları tehdit eden başka etkenler de mevcut. Ne yazık ki. ‘’ KÜRESEL ISINMA’’

                Sevgili dostlar Küresel ısınma sonucunda, Akdağmadeni ve bulunduğu bölgede yıllık sıcaklık ortalaması iki derece yükselirken, Yıllık yağış ortalaması ise yüzde elli azalarak ‘’kurak iklim’’ sınırına yaklaşmıştır. Sarı çam , soğuk iklim ağacı olması sebebiyle ( sarı çam sibirya ya özgü çam türüdür.) kurak iklimden etkilenerek ökse otu (gökçe) salgınına uğramıştır. Bu da çamların kurumasına sebep olmaktadır. Her geçen  gün bu hastalık dahada fazla yaygınlaşmaktadır. Ayrıca bu yıl ormanlarda oldukça fazla ağacın orta yerinden kırıldığını  gördüm. Her kış hasar olurdu. Aşırı kardan ağaçlar devrilirdi, ama  bu kırılma işine bu yıl şahit oldum. İnanın yüreğim sızladı. 

                  Orman işletmesi bu konuda titiz bir çalışma yürütmektedir. Hastalığın yoğun olduğu bölgelerde kesimler yapılıyor ve yerine yeni sarıçam ve karaçam fidanları dikiliyor. Bu mücadele sürerken bizlerde bu mücadeleye gereken desteği vermemiz gerektiğine inanıyorum. Hiç olmazsa işe piknik alanlarımızı temizlemekten başlayıp bazı bölgelerin fidan dikimine katkıda bulunarak  değerlerimize sahip çıkma yükümlülüğümüzü yerine getirmiş oluruz. Gelecek nesillerin bu güzellikten nasibini alabilmesi için, çocuklarımız için, ülkemiz için, insanlık için ormanlarımıza sahip çıkalım ve koruyalım.     Sevgiyle kalın.

                                                                                                                    

                                                                                                                  İLHAN ALTUN

                                                                     

YORUM EKLE